Kısırlık sorunu olan çiftlerin yaklaşık %20’sinde sorun sadece erkektedir ve çiftlerin %50 – 60’ında erkek faktörü nedenlerden birisidir. Erkeklerdeki üreme problemleri yaklaşık tüm olgularda sperm analizindeki anormalliklerle kendisini göstermektedir, sperm analizinin normal olduğu erkek kısırlığı vakaları nadiren görülmektedir.
Erkek kısırlığı bazen obstrüktif azoospermi veya hipogonadotropik hipogonadizm gibi belirlenebilir ve tedavi edilebilir nedenlere bağlı olurken bazen de testis atrofisi gibi neden belirlense de tedavi mümkün olmayan etkenlere bağlı olmaktadır. Anormal sperm analizinin nedeni belirlenemediğinde bu durum açıklanamayan erkek kısırlığı olarak adlandırılmaktadır. Erkek faktörünün değerlendirilmesindeki amaç, mevcut kısırlık sorununun hangi gruba dahil olduğunu belirleyerek çifte durumlarıyla ilgili gerçekçi bilgilerin verilmesini, mümkün olduğunda sorunu gidererek cinsel ilişki yoluyla, gerektiğinde yardımcı üreme teknolojileriyle gebelik elde edebilmelerini ve tedavinin mümkün olmadığı durumlarda etkisiz tedaviler deneyerek gereksiz stress altında kalmamalarını sağlamaktır.
Amerikan Üroloji Derneği (AUA) ve Amerikan Üreme Tıbbı Derneği (ASRM) kısır erkeklerin optimal değerlendirmesi üzerine beraber yayınladıkları bir raporda kısırlık sorunu olan erkeğin değerlendirmesindeki hedefleri aşağıdaki noktaların belirlenmesi şeklinde sıralamıştır:
1. Düzeltilme potansiyeli olan durumlar;
2. Geri dönüşümü olmayan ancak erkeğin kendi spermleri kullanılarak yardımla üreme teknolojileri uygulanabilecek durumlar;
3. Yukarıdakilerin mümükün olmadığı geri dönüşümsüz, sperm bağışı veya evlat edinmenin olası seçenekler olabileceği durumlar;
4. Kısırlık sorununun altında sağlığı veya yaşamı tehdit edebilecek ve tıbbi tedavi gerektirebilecek durumlar;
5. Yardımla üreme teknolojileri uygulanacak olursa çocuğu etkileyebilecek genetik anomaliler.
Erkek kısırlığının tam bir değerlendirmesi detaylı tıbbi öykü alınması, en az iki sperm analizi ve erkek üreme sistemi muayenesi konusunda deneyimli bir doktor tarafından yapılan fizik muayeneden oluşur. Bu incelemelerin sonuçlarına göre kısırlığın nedenini ortaya çıkarmak amacıyla ilave sperm analizleri, hormonal değerlendirmeler, genetik incelemeler gerekli olabilir.
Yukarıda da belirtildiği gibi öyküde kullanılan ilaçlar, allerjiler, geçmişte oluşturulan gebelikler, ailenin üreme geçmişi, geçirilmiş enfeksiyonlar ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar özellikle sorgulanmalıdır.
Fizik muayenede genel bir fizik muayeneye ek olarak üretral meatusun (idrarın çıktığı delik) yeri dahil olmak üzere penise, testislerin boyutlarına, her iki vas deferens ve epididimisin (spermleri testislerden penise taşıyan kanallar) varlığı ve kıvamına, kıl dağılımı, meme gelişimi dahil olmak üzere sekonder seks karakterlerine dikkat edilmelidir. Konjenital bilateral vas deferens agenezisi (KBVDA) (taşıyıcı kanalların doğuştan gelişmemiş olması) skrotum muayenesi ile tespit edilebilmektedir.
Kısırlık sorunu olan erkeğin değerlendirmesinde en önemli laboratuar testi sperm analzidir. Sperm analizi 3-6 günlük bir cinsel perhiz periyodunu takiben yapılmalıdır. Örnek alınması için tercih edilen yöntem mastürbasyondur. Bu yolla meni veremeyen erkeklerde özel sperm toplama prezervatifleri kullanıldığında cinsel ilişki ile elde edilen örnek de kullanılabilir. Örnek laboratuar koşulları dışında veriliyorsa nakil sırasında oda sıcaklığında veya vücut sıcaklığında tutulmalı ve verildikten sonraki bir saat içerisinde laboratuara ulaştırılmalıdır.
Normal değerleri belirlemekte genellikle Dünya Sağlık Örgütü kriterleri kullanılır (Tablo).
Tablo, Dünya Sağlık Örgütü Normal Semen Analizi Değerleri | |
Likefaksiyon | Oda ısısında 60 dakikada tamamlanmalı |
Görünüm | Homojen, gri, opelasan |
Kıvam | Pipetten damla damla düşmeli |
Hacim | ≥ 2 ml. |
pH | ≥ 7.2 |
Konsantrasyon | ≥ 20 milyon sperm/ ml. Semen |
Total sayı | ≥ 40 milyon sperm |
Motilite | 60 dakika içerisinde ≥ %50 ileri hareketli veya ≥ %25 hızlı ileri hareketli. |
Morfoloji | ≥ %30 normal morfoloji≥ %14 Kruger strict morfoloji |
Vitalite | ≥ %50 |
Lökosit | < 1 milyon/ml |
Sperm parametreleri dalgalanma gösterdiğinden, ilk analiz anormal sonuç verdiğinde spermiyogramı tekrarlamak uygundur. AUA ve ASRM iki spermiogram arasındaki sürenin mümkünse bir ay olmasını önermektedir. Her iki analizde de hiç sperm görülemezse ejakulatı santrifüje ettikten sonra çökeltide sperm aranmadan azoospermi tanısı koyulmamalıdır.
Burada verilen referans değerlerin gebelik sağlamak için gerekli minimum değerler olmadığı, bu sınırların dışında değerlere sahip erkeklerin de kendiliğinden çocuk sahibi olabileceği ve bu sınırlar içerisinde değerleri bulunan erkeklerin de kısırlık sorunu olabileceği unutulmamalıdır.
Sperm analizi normal sınırlarda olan erkeklerde hormonal bozukluklar çok nadirdir. Bu nedenle hormonal değerlendirmenin aşağıdaki durumlarda yapılması önerilmektedir:
• Özellikle sperm yoğunluğunun 10 milyon/ml’nin altında olduğu anormal sperm analizi sonuçları.
• Cinsel fonksiyon bozukluğu.
• Belirli bir hormonal hastalığı düşündüren klinik bulguların varlığı.
Yapılacak minimum hormonal değerlendirme serum FSH ve testosteron düzeylerini içerir. Eğer serum testosteron düzeyi düşük bulunursa total ve serbest testosteron düzeylerinin ayrı ayrı belirlenmesine ek olarak LH ve prolaktin düzeyleri de ölçülebilir. Testosteron, FSH, LH ve prolaktin arasındaki ilişkiler klinik tabloyu açığa çıkartacaktır.
Skrotal ultrasonografi skrotumun fizik muayenesinin zor veya yetersiz olduğu erkeklerde veya testiste kitle varlığından şüphelenilen durumlarda gerekebilmektedir.
Menideki lökositlerin (iltihap hücreleri) değerlendirilmesinde hem lökositlerin hem de olgun olmayan spermlerin mikroskpide benzer göründüğü unutulmamalı bu iki hücre tipinin gerekirse özel boyama veya özel tekniklerle ayırt edilerek ayrı ayrı rapor edilip edilmediğine dikkat edilmelidir. Gerçek piyospermisi (>1 milyon lökosit/ml) bulunan hastalar genital enfeksiyon ve iltihap yönünden değerlendirilmelidir.
Ülkemizde erkek faktörüne bağlı infertilitenin yardımla üreme yöntemleriyle tedavisinde İntrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu (ICSI, Mikroenjeksiyon) yaygın olarak tercih edildiğinden zonasız Hamster Oosit Testi, Antisperm Antikor tayini gibi testlerin kullanımının da yaklaşımı değiştirmediği düşünüyor ve uygulamıyoruz. Ancak mikroenjeksiyon için kullanılacak hareketli sperm bulunmaması halinde hareketsiz spermlerden canlı olanların seçimi için yapılan canlılık testleri Tüp Bebek Laboatuarında kullanılmaktadır.
Bilgisayar destekli sperm analizinin (CASA) güncel kısırlık tanı ve tedavisinde yaklaşımı ve sonuçları değiştirdiğine dair bilimsel bir kanıt yoktur ve akademik amaçlar dışında kullanımı önerilmemektedir.
Genetik bozukluklar sperm üretimi veya taşınmasını etkileyerek kısırlığa neden olabilmektedir. Erkek kısırlığıyla ilişkili olduğu bilinen genetik faktörlerin en yaygın görülen üçü konjenital vas deferens agenezisi ile ilişkili olan kistik fibroz gen mutasyonları, testiküler fonksiyonların bozulmasına neden olan kromozom anomalileri ve izole spermatogenez bozukluklarına neden olabilen Y kromozomu mikrodelesyonlarıdır.